Ünlü kalp cerrahı ve Teksas Kalp Enstitüsü’nün kurucusu Dr. Denton Cooley, eritrosit transfüzyonuna gerek kalmadan karmaşık kalp ameliyatları yapmak için kanın korunmasına yönelik kişiselleştirilmiş bir multimodal yaklaşım geliştiren ilk insanlardan biri olmuştur. Bu yaklaşımla ilişkili pozitif hasta sonuçları, hastane genelinde kapsamlı “kan koruma programları”nın geliştirilmesinin yolunu açmıştır. 1990 yılında Batı Avustralya, Fremantle'deki Kaleeya Hastanesi'nde bu konudaki ilk programlardan biri oluşturulmuştur. Bu programın başarısı, daha sonra Batı Avustralya'da eyalet çapında bir Hasta Kan Yönetimi (HKY) programının uygulanmasına ön ayak olmuştur. 1994 yılında anestezi uzmanı Dr. Aryeh Shander ve klinik hemşiresi Sherri Ozawa, Englewood, NJ'deki Englewood Hastanesi ve Tıp Merkezinde bir pilot program başlatmışlardır ve HKY'ye programatik yaklaşımlarından kaynaklanan olumlu hasta sonuçları hakkında geniş kapsamlı raporlar sunmuşlardır. Bu yaklaşımları dünyadaki sayısız program ve girişim için bir model haline gelmiştir.
Hasta Kan Yönetimi terimi, ilk olarak Avustralyalı hematoloji uzmanı Dr. James Isbister tarafından Kan Yönetimi Tıp Derneği'nin Prag'daki yönetim kurulu toplantısında ortaya atılmıştır. Dr. Isbister ve meslektaşları, bağışçı kanının yönetimi yerine, hastanın kendi kanının yönetimine odaklanılmasını sağlamak için bu terminolojinin kullanılmasını savundular. Bu terim, literatürde ilk kez 2007 yılında ortaya çıkmıştır. 2008'de Dr. Isbister, Avrupa'dan meslektaşları ile birlikte “Hasta kan yönetimi: kan nakli ile ilgili sorunlara pragmatik bir çözüm” başlıklı makaleyi yayımladı. Bu, başlığında HKY terimi geçen ilk yayın oldu. O zamandan beri, birçok farklı disiplinden HKY ile ilgili yayınların sayısı sürekli artmaktadır.
Ameliyat öncesinde, sırasında ve sonrasındaki kan korumaya yönelik evreler ilk olarak Martyn ve arkadaşları (2002) tarafından tanımlanmış ve “üç direkli kan koruma” kavramı ilk olarak 2007 yılında Gombotz ve arkadaşları tarafından hakemli bir makalede ele alınmıştır. Bunu takip eden çok sayıdaki yayında, bu kavramdan “HKY’nin üç direği” olarak bahsedilmiştir. 2008'de Farmer ve Hofmann, Batı Avustralya Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülecek bir HKY programı için HKY'nin multidisipliner, multimodal dokuz alanlı matrisini oluşturmak üzere üç ameliyat evresini ve HKY'nin üç direğini birleştirdiler. Ayrıca, yaptıkları literatür taramasına dayanarak, HKY tarafından modifiye edilebilecek üç klinik risk faktörünü tanımladıkları “risk faktörü üçlüsü” konseptini geliştirdiler.
Batı Avustralya'daki Sağlık Bakanlığı, HKY uygulamasını halk sağlığı sistemine tüm eyalet veya ülke çapında geçiren dünyanın ilk sağlık otoritesi olmuştur. Diğer Avustralya sağlık otoriteleri de benzer projeleri uygulamaya geçirmeye başlamışlardır ve şu anda HKY uygulaması önde gelen klinisyenler, hastane yöneticileri ve sağlık otoritelerinin desteğiyle ülke çapında hayata geçirilmektedir.
Ulusal Kan Otoritesi tarafından idare edilen ve Avustralya Ulusal Sağlık ve Hasta Araştırma Konseyi tarafından onaylanan Avustralya Ulusal Hasta Kan Yönetimi Rehberlerinin altı modülünden beşi, çevrimiçi olarak geliştirilmiş ve yayınlanmıştır (www.blood.gov.au/pbm-guidelines). Bu rehberlerde, Batı Avustralya'daki HKY Programı, uygulamaya dair zorlukların birçoğuna dikkate alan bir pilot program olarak kabul edilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2010 yılındaki Dünya Sağlık Toplantısında, WHA63.12 sayılı kararla HKY kavramını benimsemiştir: “… HKY, hastanın kan hacmini optimize etmek, hastanın kan kaybını en aza indirmek ve DSÖ'nün optimum klinik kullanım kılavuzunu esas alarak hastaya özgü fizyolojik anemi toleransını optimize etmek amacıyla ameliyattan önce (HKY’nin üç direği) tüm makul önlemler alınmalıdır.”
Avrupa Komisyonu, 2014 yılında, Avrupa'daki beş eğitim hastanesinde HKY'nin uygulanmasına dönük bir pilot programı duyurmuştur (www.europe-pbm.eu). Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya-Pasifik Bölgesi'ndeki bazı sağlık kurumları şu anda bir sağlık hizmetleri standartı olarak HKY uygulamasını hayata geçirmektedir. Artan sayıda transfüzyon tıbbı uzmanı ve önde gelen meslek kuruluşları - örneğin, Amerikan Kan Bankaları Birliği (www.aabb.org/pbm) - bu uygulamayı desteklemektedir.